Kayıtlar

Cumartesi Avcısı (Film Tahlili)

Resim
K ünye: Orijinal İsim: شکارچی شنبه - Saturday Hunter Yönetmen ve senarist: Parviz Sheikh Tadi Oyuncular: Ali Nassirian,   Mohammad Javad Jafarpour, Amir Yal Arjmand, Mehdi Faghih… Tür: Dini, Dram, Savaş Yapım Yılı: 2009 Ülke: İran Süre: 92 dk Özet: Film Yahudi bir kadının kısa bir süreliğine oğlunu babasının yanına bırakması ve çocuğun dedesinin yanında geçirdiği zamanı konu almaktadır. Filistin ve İsrail sorunu, Müslümanların hâlâ kanamaya devam eden bir yarasıdır. İşte bu problemi Siyonistlerin gözü ile anlatmak için hazırlanan Cumartesi Avcısı filminde, Siyonistlerin yalnızca yetişkinleri değil, küçük çocukları da nasıl azılı şekilde yetiştirdikleri ve Müslümanları düşman gösterdikleri anlatılıyor. Siyonistler neden Müslümanlar ile sürekli savaş halinde ve esas hedefleri neler? Bu hedefleri gerçekleştirmek için nasıl bir yol izliyorlar? Değerlendirme: Film İsrail tarafından işgal edilmiş Filistin topraklarında geçiyor ve Siy

Ahmet Kutsi Tecer'in Köşebaşı İsimli Eseri (Etkinlik Çalışması)

TÜRKÇENİN YABANCI DİL OLARAK ÖĞRETİMİ ETKİNLİK ÇALIŞMASI Hazırlayan: Hande Nur Altın Dil Seviyesi: B2 Dil Becerisi: Yazma - Konuşma Amaç: Üniversiteye edebiyat okuyarak devam edecek olan öğrencilerin yaratıcı yazma becerilerini geliştirmek. Yaş: 23 Tiyatro Eseri: Köşebaşı Yazar: Ahmet Kutsi Tecer Tiyatro konusu: İçinden yol geçirileceği için bazı evlerinin yıkılması gündeme gelen bir mahalle, bu mahallenin değişim sürecindeki insanları, eski değerlerin temsilcileri, karşısında yenilikçiler ve iki tarafın da eleştirildiği tartışmaları konu alıyor. Üç birlik kuralının temel özelliklerini taşıyan eser, 24 saat içerisinde gelişen olaylar aracılığıyla değişen toplumsal değerler, yaşamdaki acı ve tatlı duygular arasında gerçekçi bir anlatıma sahip. Etkinlik: 20 kişilik bir sınıfta öğrenciler 10ar kişilik iki gruba ayrılır. İki grubun öğrencilerine de içinde rollerin bulunduğu renkli ve kapalı zarflardan seçtirilir. Her rengin eşleştiği bir aksesuar (Baston, g

Konuşma Becerisi (Deneme)

YABANCI DİL ÖĞRETİMİNDE KONUŞMA BECERİSİNİ KAZANDIRMADA  YAPILAN HATALAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ   Yabancı dil öğretiminde dört dil becerisine de eşit miktarda önem vermek gerekmektedir. “Öğrenciler sadece okuduklarını anlasınlar ve yazabilsinler.”   veya “Sadece dinlediklerini anlasınlar ve konuşabilsinler, diğer beceriler olmasa da olur.” anlayışı yanlış bir anlayıştır. Bu yüzden dört dil becerisini de geliştirecek bir eğitim verilmeli ve ölçme değerlendirme işlemi dört dil becerisine yönelik (25er puan) yapılmalıdır.   Yabancı dil öğretimi yapılan bir sınıfta öğrenciler konuşamıyorlarsa bunun birden fazla sebebi olabilir. Öncelikle öğretmen dil öğretiminde yanlış bir yöntem kullanıyor olabilir. Eğer Dil Bilgisi Çeviri Yöntemi kullanılıyorsa bu yöntem konuşmayı değil, yazılı iletişimi amaç edindiği için öğrencilerin konuşamaması çok normal bir durumdur; çünkü Dil Bilgisi Çeviri Yöntemi ile dil öğrenen kişi, yazma ve okuma becerileri yönünde ilerleme kaydeder ancak konuşma ve din

Kutsal Direniş (Film Tahlili)

Resim
KUTSAL DİRENİŞ  Künye  Orijinal Ad: Yadon İlaheyya  Yönetmen ve Senarist:   Elia Suleiman  Yıl: 2001  IMDB:   6,6  Tür: Dram, Romantik, Savaş, Komedi  Dil: Arapça, ibranice, ingilizce  Oyuncular: Elia Suleiman, Manal Khader,  George Ibrahim, Amer Daher, Jamel Daher  Ülke: Fransa, Fas, Almanya, Filistin  Süre:   1,32 dk      Ödüller             FIPRESCI Ödülü (55.Cannes Film Festivali-2002)            Jüri Özel Ödülü   (55.Cannes Film Festivali-2002) Özet  Filistin ve İsrail arasındaki gerginlik ve bu gerginliğin tam ortasında küçük bir kasaba, Nazareth. Bu küçük kasabada yaşayan ve iş hayatındaki başarısızlığın yarattığı baskıdan bunalan bir adam (ES’in babası) , hayatının dizginlerini eline alarak çevresindekilere duyduğu küçük düşmanlıklarından zincirleme bir reaksiyon yaratmaya çalışır ve sonunda kendi kendini mahveder.  Kudüs’te yaşayan Filistinli bir genç adam ile Ramallah’ta yaşayan Filistinli genç bir kadın bir birlerine âşıktır.  

Eriha (şiir)

Resim
Fosforlu Elma Dergisi, 4. sayı. Gölgesinde bir ağacın sever iken deveyi Bir elinde hurma, yarısı yenmiş, Bir elinde umut, eksem yetişir mi? Yetişir mi ağaç tohumdan, Yetişir mi Fatih umuttan, Ki düşünceler silsilesi olur mu su? Ufkun hayalî rengiyle yıkansa düşler Ve hatıralar tozlanmadan kaldıkça Bir buğu ile örtülüyor her biri. Ki yürekten çıkan ateş Çöl rüzgarı. Hande Nur ALTIN

Bir Zulmün Başlangıcı: Filistin'e Veda (Film Tahlili)

Resim
Bir Zulmün Başlangıcı: FİLİSTİN’E VEDA Orijinal Adı: بازمانده Vizyon Tarihi: 1995 Yönetmen: Seyfullah Dad Oyuncular: Salma al-Masri, Giana Eid,    Cemal Süleyman, Bassam Kousa. Tür: Dram Ülke : İran İslam Cumhuriyeti, Suriye. Süre: 120 dk. Yönetmen ve Oyuncular Hakkında: §   İranlı senarist, yapımcı ve yönetmen Seyfullah Dad (سیفالله داد) Hürremşehr'de doğdu. Sina Filmin kururucsudur. İran Sinema Evine başkanlık yaptı. 1997 ile 2000 yılları arasında ise İran'ın Kültür ve İslami İrşad Bakanlığında başvekillik yaptı. Birçok başarılı esere imza atan Seyfullah Dad 2009 yılında vefat etti. §   Suriyeli oyuncu سلمى المصري (Selma el-Masri) 10 Ocak 1948 tarihinde başkent Şam'da dünyaya geldi. İran-Suriye ortak yapımı Filistin'e Veda (1994) filmindeki rolü ile sinema kariyerine başladı. Ardından birçok Suriye ve Ürdün film ve dizisinde rol aldı. 2016 yılında Suriye Kültür Bakanlığı tarafından sanat kategorisinde Devlet Takdir Ödülü'ne layı

Bulantı - Sartre (Güncel Versiyon)

Resim
  Bulantı  (Fransızca:  La Nausée ),  Jean-Paul Sartre 'ın 1938 yılında yayımlanan edebiyat alanındaki ilk yapıtıdır. Roman, 20. yüzyılın en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir.   Günlük biçiminde yazılan kitapta, romanın kahramanı  Antoine'ın dünya karşısında duyduğu tiksinti anlatılır. Bu tiksinti yalnızca dış dünyaya değil, Antoine'ın kendi bedenine de yöneliktir. "Varoluş"la yüz yüze gelen Antoine'ın geçirdiği değişimi anlatan Bulantı, varoluşçuluğun kült kitaplarından biri haline gelmiştir.   "Bulantı ,   Sartre'ın aynı adlı kitabı olmasının yanı sıra, terim olarak da Sartre'ın varoluşçu felsefesini ifade etmektedir. Dünyanın kendinde varlığı ("kendinde şey"), insana bulantı duygusu verir; çünkü gerçeklik, yani varlıklar ne iseler o olarak orada öylece ve anlamsız bir şekilde dururlar. Bilinç ise, ' kendi-için-şey'dir, ve o hiçlikle ortaya konur. Sartre, felsefi olarak 'Varlık ve Hiçlik' kitabında

Bulantı - Sartre (İnceleme)

Resim
 Bulantı (Fransızca: La Nausée), Jean-Paul Sartre'ın 1938 yılında yayımlanan edebiyat alanındaki ilk yapıtıdır. Roman, 20. yüzyılın en önemli eserlerinden biri olarak kabul edilir. Günlük biçiminde yazılan kitapta, romanın kahramanı Antoine'ın dünya karşısında duyduğu tiksinti anlatılır. Bu tiksinti yalnızca dış dünyaya değil, Antoine'ın kendi bedenine de yöneliktir. "Varoluş"la yüz yüze gelen Antoine'ın geçirdiği değişimi anlatan Bulantı, varoluşçuluğun kült kitaplarından biri haline gelmiştir. "Bulantı, Sartre'ın aynı adlı kitabı olmasının yanı sıra, terim olarak da Sartre'ın varoluşçu felsefesini ifade etmektedir. Dünyanın kendinde varlığı ("kendinde şey"), insana bulantı duygusu verir; çünkü gerçeklik, yani varlıklar ne iseler o olarak orada öylece ve anlamsız bir şekilde dururlar. Bilinç ise, 'kendi-için-şey'dir, ve o hiçlikle ortaya konur. Sartre, felsefi olarak 'Varlık ve Hiçlik' kitabında bu noktaları açıklar

Aksa'da Uçan Kuş (Şiir)

Mescid-i Aksa'da bir çocuk  kuş olup gökyüzüne kaçtı. Vurdular kuşu kanadından, kanattan bir damla kan aktı.  Bir damla meğer ne çokmuş ya Rab!  Kuş damlayan kandan bir yol yaptı, buz kesen yüreğimize uzanan. Aksa'da damlayan kan yüreğimize aktı.  Bir damla gözyaşı bizden sıcaktı. Denk düşer diye kandırdık kendimizi.  Sonuçta bir damlaya bir damladan hem ne kadar fark olacaktı. Denk düşmedi, ciğerimizi yaktı.                             Hande Nur ALTIN                                               07.11.2014

Duvar (Hikâye)

Resim
 Saatlerdir tavanı seyrediyordu. Bedeni, ölü bir bedenin tabuttaki hareketsiz yatışı gibi kıpırtısızca yatağının nem kokulu koynundaydı. Bu, perdeleri sıkıca örtülmüş, gün ışığından mahrum odada değil, denizin mavi teninde kanat çırpmak istiyordu. Giyinip dışarıya çıkmak, Kadıköy'e ya da Üsküdar'a gitmek, sahilde saatlerce yürümek onun ellerindeydi fakat o, yattığı yerden o ânı düşlemeyi, o ânın güzelliğine hasret duymayı ve derinden iç çekişleri; yani bir hayali hakikate tercih ediyordu. Eğer kalkıp giderse o ânı hayli uzun süre beklediği için uzak bir hayalin hakikate dönüşmesi hiç olmadığı kadar lezzet verecekti.  İçinde bir sıkıntı vardı. Derin derin iç çekiyor fakat kıpırdamadan yatmaya devam ediyordu. Masanın üzerindeki sigara paketi gözlerini her kapatışında karşısında beliriyordu. Yirmi iki yaşındaydı ve sadece iki kez sigara içmişti. İlki bir inat uğrunaydı. İkincisi yine böyle bir zamanda olmuştu. Biraz sonra da üçüncüsü gerçekleşecekti. Şu an için bu arzuya karş

yilancık ocakları - ilgili görseller

Resim
Kullanılan malzemeler Kullanılan malzemeler 1 Baş ağrısı için tedavi Baş ağrısı için tedavi 1 Taşlara yakın bakış Boyun ağrısı için tedavi Taşları yapıştırma faslı Dua okuma faslı Ağrıyı bıçakla kesme faslı ileri düzeyde yilancık hastası (solda) Çiftlik köyündeki ocak olan ev